İzlanda AB yaptırımlarına tepki gösteriyor
Uskumru Savaşları gün geçtikçe artan önem kazanarak devam etmektedir. Önceleri Norveç ve AB arasında olan bu savaşa şimdilerde İzlanda ve Faroe Adaları da katılmış bulunmaktadır.
Son zamanlarda dikkat çektiği üzere, AB ve Norveç uskumru piyasasında ciddi bir işbirliği yoluna gitmiş bulunup, İzlanda ve Faroe adalarına karşı tutum sergilemektedir. Dolayısıyla uskumru piyasasında Norveç ve AB ile İzlanda ve Faroe Adaları arasındaki bir kutuplaşmadan söz edebiliriz. Hatta AB Parlamentosu’nda yapılan görüşmelerde İzlanda ve Faroe Adalarına karşı avantaj sağlayan kararlar alınmıştır. Ayrıca AB kamu çağrısında bulunarak kendine bağlı her balıkçının avlanmasının önünü açmıştır. Böylece, daha fazla av elde edebilecektir.
Yüksek seviyede balık avcılığı endüstrisi üzerine Londra’da yapılan seminerde, İzlanda büyük elçisi Benedikt Jonsson konu ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulunmuştur.
Jonsson ülkesinin, lanse edilenin aksine uskumru stoklarının sürdürülebilirliğini sağlamak için kalıcı çözümler bulmaya adadığını bildirmektedir. Bu konuda AB tehditlerine boyun eğmeyeceklerini açıklamıştır.
İzlanda 2007 yılına kadar büyük miktarlarda uskumru avcılığında bulunmadığını kabul etmekte olup, 2010’a kadar hiçbir müzakereye dahil olmamıştır. Ancak 2005’te 363 metrik ton olan avcılık miktarı 2012’de 147.000 metrik tona ulaşmıştır. Aynı şekilde Faroe adalarının da 27.830 metrik ton olan avcılık miktarı, 2012’de 149.000 metrik tona ulaşmıştır. ICES’in bu yıl için belirlediği 600.000 metrik ton avlanma miktarının, 181.085 metrik tonu Norveç tarafından ve 396.468 metrik tonu ise AB tarafından paylaşılacağına dair, bu ülkelerin kendi aralarında anlaşma sağladıkları söz konusudur.
Jonsson, özellikle 2011 ve 2012 yıllarında Norveç ve AB’nin tek taraflı anlaşması ile ICES’in belirlediği kotanın %90’ına hakim olmak istedikleri ve İzlanda& Faroe adalarına %10’luk payı bıraktıklarını dile getirmektedir. Norveç ve AB’ye göre ise, İzlanda ve Faroe Adaları ICES’in belirlediği kotanın yarısını elde etmek istediklerini açıklamaktadır ki bunu oldukça mantıksız bulmaktadırlar. İzlanda ve Faroe’nın varlığı uskumru piyasasında fiyatları etkilemektedir, piyasada olmamış olsalardı fiyatlar 1,2 NOK daha yüksek olurdu.
Bu konuda Norveç’in tutumu, AB’den yana tavır alarak, İzlanda’nın uskumru stok riskini düşünmeksizin yaptığı avcılık tarzına karşı olmak yönündedir. Bu şekilde uskumru stoklarının sürdürülebilirliğini sağlayacaklarına inanmaktadırlar.
Hiç şüphe yok ki, İzlanda’nın bu tutumu AB üyesi olma çabalarını olumsuz etkileyecektir. İzlanda’nın, Norveç ve AB karşısında ekonomik ve siyasal anlamda güçsüz kalacağı aşikârdır. Sonuç olarak bu durum, uskumrunun AB tarafından daha fazla avlanmasına ve fiyatların yükselmesine neden olacaktır, bu da AB uskumru savaşında sonun başlangıcı olabilir.