Uskumru alımındaki durgun başlangıç
Bu hafta Bültenimizde 2012-2013 uskumru sezonu ile ilgili sektörel bir analizi bilgilerinize sunuyoruz,
En derin saygılarımızla,
Denizer Su Ürünleri.
Endüstrinin başlıca oyuncuları, bu yılın uskumru sezonunun geçen yılın yüksek fiyatları sebebiyle durgun başlamasının, yüksek stoklar ve çeşitli alıcıları nasıl mağdur ettiğini Undercurrent News magazine anlattılar.
Geçen yıl, yüksek fiyatlarla uskumru pazarının açılması bu yıl tüm pazarlarda alıcıların temkinli yaklaşmasına sebep oldu. Bu da fiyatların düşüş göstermesine rağmen, piyasanın durgun başlamasına sebep olmaktadır.
Rusya’daki bir alıcıya göre fiyatlar, geçen yıl sezonuna göre %30, diğer ürünlerde %47 oranında düşüş yönündedir.
Türk ithalatçısı Denizer Su Ürünleri’nin Genel Müdürü, Avrupa karşısındaki alıcıların, geçen yılın ticaretindeki yüksek fiyatların tekrarlaması hususunda tereddütte olduklarını belirtti. Bu sebeple ithalatçıların büyük kaybı söz konusu olup, 2012’de henüz bir iyileşme başlamadığını belirtmiştir.
2012’de her biri için 150.000 metrik ton olarak belirlenen İzlanda ve Faroe Adaları’ndan beklenen yüksek uskumru miktarı alıcıların dikkatini çekmiştir. Faroe sezonu 99.000 metrik ton ile son bulmuş olmasına rağmen İzlanda’nın tüm kotasını avlaması sebebiyle, yasal rakamlara göre 149.000 metrik tondur.
Ulvi Denizer Undercurrent’a durumu, ‘Türk marketi şu anda çok karmaşık bir süreç yaşamaktadır, insanlar fiyatların biraz daha aşağıya inmesini beklemektedirler.’ sözleriyle açıklamaktadır. “Özellikle geçen yılın zorluğundan sonra, bu yıl insanlar oldukça çekingen davranmaktadır. Herkes ilk adımı rakibinden beklemekte ve şu an hiçbir şey yapmamaktadır.”
Shetland Catch satış yönetmeni John Angus da aynı fikirdedir; alıcıların önemli miktarlardaki alımlarını fiyat gelişimlerini görene kadar ertelemelerinden dolayı, pazarın belirsizlik tarafından belirlendiği, şeklinde açıklamaktadır. Angus “Bazı piyasalar geçen yıldan kalan stoklara sahipler, bu yüzden şu anki durumdan etkilenmeyecekleri için, ümitsiz değillerdir .” sözlerini de eklemiştir. Sonuç, fiyat ayarlaması yapılmaksızın sezona durgun başlamaktır.
Bir Rus alıcı, St. Petersburg Barracuda’dan Maxim Savchenko da fiyatların geçen yıla oranla ciddi bir düşüş eğiliminde olduğunu söylemektedir. Durumu “Uskumru piyasası şu an yüksek arz ve kotadan dolayı çok tehlikelidir. Fiyatlar geçen yıl ile karşılaştırıldığında %35 düşmüştür ve biraz daha düşecektir.” sözleriyle ifade etmiştir.
Savchenko, fiyatların tekrar Ocak’ta düşeceği konusunda öngörüde bulunarak, kısa süre içinde “ilk çıkan ürün”ün ringadan bile ucuz olacağını bildirmektedir. Ayrıca fiyatlar, ürüne bağlı olarak %27 ila %47 arasında düşüş gösterecek; 400-600 gr. Ekim uskumrusu, yaklaşık 2,10 USD depo teslim Norveç/AB ve 2,20 USD CIF Baltık Limanı olarak fiyatlandırılacaktır.
Türkiye’ye dönecek olursak, Denizer, alıcıların, geçen yılın yüksek fiyatlardaki ürününü fazla miktarda almalarından dolayı ağızlarının yandığını bildirmektedir. “Fakat Ocak avcılığından sonra fiyatlar çarpıcı bir şekilde azalmıştır ve ithalatçılar çok ciddi para kaybı yaşamışlardır.” sözleriyle devam etmektedir.
MSC ZARARI
Bu yıl sektörde konuşulacak en büyük konulardan biri de Marine Stewardship Konseyi (MSC) ‘nin Kuzey Doğu Atlantik Okyanusu’ndaki 7 sertifikalı uskumru balıkçılığının askıya alınması üzerine verilen kararıdır.
Sertifikalı filoların dışında, ülkeler tarafından yakalanan uskumrunun miktarındaki artışın sonucu olarak, iki yılın avcılığını izleyen bilimsel önerinin duyurusu yapıldı. MSC’ye göre, stok yönetimini amaçlayan uluslar arası anlaşmaların bozulması, bu karara sebep olmuştur.
Angus buna rağmen, “bazı işleyicilerin stoklarında hala geçen sezondan MSC akrediteli uskumru bulunmaktadır ” şeklinde bir etki olsa bile, bunu görmek için henüz erken olduğunu addetmektedir.
Avrupa parlamentosu bu aylarda “uskumru savaşları” adı verilen, bir tarafta Avrupa Birliği ve Norveç ile diğer tarafta İzlanda ve Faroe Adalarının olduğu bazı hareketlenmeler yapmıştır.
Eylül 12 parlamentosunda yapılan çoğunluk oya bağlı olarak, diğer ülkeler ile balık stoğu yönetiminin paylaşılmasının işbirliğini reddeden ulusların ticari müeyyideleri desteklenmiştir.
Bu yeni yöntemin kullanımına AB’nin ne şekilde karar vereceği halen belirsizliğini korumaktadır. Aynı zamanda görünen o ki, alıcılar bir süre daha arz durumu netleşene kadar nefeslerini tutmaya devam edeceklerdir.