Dünya çapında son yıllarda sağlıklı beslenme ve sağlık ilişkisi üzerine yoğun bir ilgi söz konusudur. Bu konu ile ilgili İngiltere’de yapılan bir araştırmada her 5 erkekten biri ve her 7 kadından birinin koroner kalp hastası oldukları ve bu durumun İngiliz Sağlık Servisine 77 milyar Pound (123 milyar USD) yıllık maliyeti olduğunu göstermektedir. Büyük ölçüde beslenme farkından kaynaklı olarak Güney Avrupa bölgesi, Kuzey Avrupa’ya göre daha az bu hastalıkla uğraşmaktadır.

Kasım ayı başında Londra’da Balıkçı konferansında Akdeniz Beslenme tarzına değinilmiştir. Dr. Katharine Greathead’a göre, İngiltere’de koroner kalp hastalığından ölenlerin sayısında bir azalma olsa da,  hala 2.7 milyon kişi bu hastalık ile yaşamaktadır.

Damar tıkanıklığı veya sertliğinin, genç yaşlarda da görülebileceğini belirten doktor, hastalığın harici bir sinyal vermediğini açıklamaktadır. Kişinin ne yediğinin ve beslenme değişikliklerinin önemine vurgu yapmaktadır.

İnsan vücudunda bu çeşit sorunlara sebep olan sadece ne çeşit yağ tüketildiği değildir fakat balıkta bulunan uzun zincirli Omega 3 yağ asitleri ile yemiş, tahıl gibi diğer gıdalarda bulunan düşük seviyeli Omega 6  ve tekli doymamış zeytinyağı ile arasındaki dengedir.  Bu çeşit ürünler Akdeniz beslenme tarzının bir parçasıdır. Omega 3 tüketiminin insan sağlığına faydaları iyi bilinir hale gelmeye başlamıştır.

King’s College Londra’dan Profesor Tom Sanders, en yüksek seviyedeki Omega 3 yağ asitlerinin predatör balıklarlar olduğunu söylemektedir. Örneğin, 140 gr. Uskumruda 4,5 gr. çoklu doymamış yağ asidi mevcuttur. Tom Sanders ne çeşit balık tüketildiği ile beraber ne şekilde servis edildiğinin de önemli olduğunu vurgulamaktadır. Örnek olarak, ızgara balık kızartmadan daha sağlıklıdır, tuzlanmış balık, tansiyonu arttırabilmektedir gibi.

Ayrıca Sanders balığın nerede yakalandığının da önemli olduğunu söylemektedir. Akdeniz ve Baltık Denizleri’nde “suyun düşük devri” den dolayı insan kaynaklı kirlilikten bahsetmektedir.

Sanders’e göre, eski bir gelenek olan Cuma günleri düzenli balık yemenin, hem basit hem de kalp krizi riskini önlemede etkili olduğunu belirtmektedir.

Akdeniz beslenme tarzı, balıktan kaynaklanan Omega 3 ‘ten daha fazla besleyici yağ içermektedir, özellikle Girit orijinal Akdeniz mutfağıdır.

Kardiyovasküler ve Metabolik Araştırma Enstitüsü’nden Profesör Julie Lovegrove’ye göre, zeytinyağı ve kolza tohumu yağından elde edilen tekli doymamış yağ asitleri beslenmede önemli elementlerdir.

Akdeniz ülkelerinde süt ve peynir tüketimi tansiyon riskini azaltmaktadır ki bu ülkelerde yağ tüketimi daha azdır. Ayrıca Akdeniz beslenme tarzı oldukça karmaşıktır, trans yağların tüketimi LDL kolesterol düzeyini artırıp "iyi" HDL kolesterol düzeyini azalttığından kalp hastalığı riskini artırır.

Dr. Greathead, konferansta Akdeniz beslenme tarzının kalp rahatsızlığı vakalarının azaltılmasında olumlu rol oynadığını belirtiyor. Balık ve kabuklular kalp rahatsızlıklarını önlemede önemli ürünlerdir.

Konferans sonrası Akdeniz beslenme tarzının yararlarına olan farkındalık artmıştır.